İSO Tarafından Hazırlanan Konfeksiyon Yan Sanayi Sektör Raporu Açıklandı

  • Diğer Haberler
konfeksiyon_manset_01

İstanbul Sanayi Odası (İSO) 2001’den bu yana devam eden ve yıllar içinde zenginleşen sektör raporu çalışmaları kapsamında 2024’ün ilk raporu, ‘Konfeksiyon Yan Sanayi Sektörü’ için hazırlandı. Açıklanan raporda sektörün güncel durumu kapsamlı bir şekilde değerlendirilirken, pazarın büyüme faktörleri, engelleri ve fırsatları değerlendirildi. Rapora göre sektörün üretim değeri 2022 yılında 57,5 milyar TL’ye ulaşırken, ihracat birim fiyatları da kilogram başına 6,90 dolar ile en yüksek seviyesine çıktı. Konfeksiyon yan sanayinde 2022 yılı itibariyle 49.010 kişi istihdam edilmektedir. Sektörün doğrudan ihracatı 681,2 milyon dolara çıkarken, sektörün dolaylı ihracata katkısı ise 2,5 milyar dolar ile doğrudan ihracatının çok daha üzerinde gerçekleşti.

Açıklanan raporun lansman toplantısında konuşan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat, şu konulara dikkat çekti: “Ürün çeşitliliği ile tekstil ve hazır giyim ürünlerine değer katan konfeksiyon yan sanayii, aynı zamanda tüketici tercihlerine dönük moda eğilimlerinin şekillenmesi ve üretime yansımasında da belirleyici rol oynuyor. Bu nedenle konfeksiyon yan sanayimizin gelişmişlik düzeyi, tekstil ve hazır giyim sektörlerimizin tedarik zincirleri ve küresel rekabet gücü açısından da kritik role sahip.”

Sektör paydaşlarının yoğun ilgi gösterdiği bir lansman ile kamuoyuna açıklanan ve konfeksiyon yan sanayi sektörüne mercek tutulan raporda üretimden ihracata, istihdamdan sektörün dünyadaki konumuna kadar geniş çaplı analizlere yer verildi. İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat ev sahipliğinde gerçekleşen lansmanda Dr. Can Fuat Gürlesel koordinasyonunda İSO tarafından hazırlanan rapor ile ilgili geniş bir sunum yapıldı. İstanbul Sanayi Odası 15. Grup Meslek Komitesi Başkanı Muharrem Özçelik de bir konuşma yaptı.


İstanbul Sanayi Odası 15. Grup
Meslek Komitesi Başkanı
Muharrem Özçelik

Konfeksiyon yan sanayinde firma sayısının kademeli olarak artış gösterdiği belirtilen raporda, şu konulara dikkat çekildi: “2015 yılında 744 olan firma sayısı 2022 yılında 1.010’a yükseldi. Konfeksiyon yan sanayinde 2022 yılı itibariyle 49 bin 010 kişi istihdam edilirken, 2015 yılında 635,6 bin ton olan üretim ilk kez 2021 yılında 1 milyon tonu aştı. Konfeksiyon yan sanayi üretim değeri de büyüme kaydetti. Üretim değeri 2022 yılında 57,5 milyar TL’ye ulaştı. Konfeksiyon yan sanayinde ihracat kademeli artış gösterdi. 2017 yılında 468,5 milyon dolar olan ihracat, 2022 yılında 681,2 milyon dolara yükseldi. İhracat birim fiyatları da 2022 yılında kilogram başına 6,90 dolar ile en yüksek seviyesine çıktı. Konfeksiyon iç pazarı büyüklüğü 2017 yılında 3,2 milyar dolar olarak hesaplanırken, iç pazarın büyüklüğü 2022 yılında ise 3,71 milyar dolar oldu. Konfeksiyon yan sanayinin dolaylı ihracat katkısı yaklaşık 2,5 milyar dolar ile doğrudan ihracatının çok daha üzerinde gerçekleşti. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin toplulaştırılmış büyüklükleri ise 2022 yılı itibariyle 1,3 trilyon TL’ye ulaştı.”

Dünya konfeksiyon yan sanayi ihracatının 2017 yılında 30 milyar dolar olduğu, 2021 yılında ise 33,63 milyar dolara yükseldiği belirtilen raporda, “Dünya konfeksiyon yan sanayi ihracatı 2022 yılında yüzde 3,6 artarak 34,83 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin dünya ihracatı içindeki payı son yıllarda yükseldi. 2017 yılında yüzde 1,56 olan payı, 2022 yılında yüzde 1,96’ya çıktı.” denildi.


İSO Yönetim kurulu Üyesi
Vehbi Canpolat

İSO’nun 15. Grup Konfeksiyon Yan Sanayii Meslek Komitesi üyeleri ve sektör temsilcileri ile gerçekleştirilen toplantılar ve düzenlenen geniş katılımlı çalıştaylar vasıtasıyla, sektörün sorunları ve çözüm önerilerini mümkün olan en katılımcı anlayışla rapora yansıttıklarını ifade eden Vehbi Canpolat, “Bu titiz çalışmanın sonucunda hedef kitlesiyle buluşan Konfeksiyon Yan Sanayi Sektör Raporumuzun, sektöre ve tüm paydaşlarına yararlı olmasını temenni ediyoruz.” dedi. Sektör raporları ile 2001’den bu yana devam eden ve yıllar içinde zenginleşen sanayinin geldiği noktayı değerlendirmeyi ve gelecek vizyonunu belirlemeyi amaçladıkları çalışmalar olduğunu kaydeden Vehbi Canpolat, “Ürün çeşitliliği ile tekstil ve hazır giyim ürünlerine değer katan konfeksiyon yan sanayii, aynı zamanda tüketici tercihlerine dönük moda eğilimlerinin şekillenmesi ve üretime yansımasında da belirleyici rol oynuyor. Bu nedenle konfeksiyon yan sanayimizin gelişmişlik düzeyi, tekstil ve hazır giyim sektörlerimizin tedarik zincirleri ve küresel rekabet gücü açısından da kritik role sahip.” ifadelerini kullandı.

Hazırlanan raporun, sektördeki güncel durumu kapsamlı bir şekilde değerlendirdiği ve pazarın büyüme faktörlerini, engellerini, fırsatlarını ve tehditlerini ele alarak geniş bir perspektif sunduğunu dile getiren Muharrem Özçelik de, “Ayrıca, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve inovasyon gibi önemli konulara odaklanarak, sektörün gelecekteki yönelimlerini anlamamıza yardımcı olan değerli bir rehber konumunda.” diye konuştu. 


İSO Danışmanı ve Ekonomist
Dr. Can Fuat Gürlesel

Yapılan açılış konuşmalarının ardından rapor hakkında Dr. Can Fuat Gürlesel tarafından ayrıntılı bir sunum yapıldı. Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Dr. Murat Özpehlivan, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya ve TOBB Türkiye Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayii Meclis Başkanı Şeref Fayat da sektörün güncel durumu hakkında kısa birer değerlendirme yaptı.

İSO Danışmanı ve ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel, raporla ilegili yaptığı sunumda şunları söyledi: “Tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon yan sanayi sektörlerinin geleceğini değerlendirirken, Türkiye'deki ve dünyadaki ekonomik gelişmelerin etkisini de göz ardı etmememiz gerekiyor. Pandemi, son yıllarda sektörümüzü derinden etkileyen bir dönüşüm yaşattı ve sektörümüzü değiştirdi. 2021'de aşının piyasaya sürülmesiyle birlikte normale dönüş beklentileri arttı, ancak tedarik güvenliği konusundaki endişeler devam etti. 2022'ye girdiğimizde, Rusya-Ukrayna savaşı enerji, gıda ve konut gibi temel harcamalarda fiyatlar artışlarına neden oldu. Söz konusu artışlar, özellikle gelişmiş ülkelerde hanehalklarının yaşam maliyetlerini yükseltti ve enflasyon koşullarını ağırlaştırdı. 2023'te yüksek enflasyon, Batı ile Çin arasındaki ayrışma ve jeopolitik gerilimler üretim, tedarik ve perakende pazarlarındaki dengeleri değiştirdi.

Dünya ekonomisi, 2021 ve 2022 dönemlerinde %5'lere varan büyüme performansı sergiledi. Orta vadeli süreçte sektörümüzün seyrini de büyüme performansları belirleyecek. Şimdilerde bir yavaşlama görüyoruz. 2023’te kuvvetli bir daralma oldu. Bu sürecin hazır giyim sektörüne de etkisi oldu. Hazır giyim sektörü, pandemiden önce 450-460 milyar dolarlık bir hacme sahipken, pandemiyle birlikte bu miktarda bir gerileme yaşandı. Rakiplerimize baktığımızda, özellikle Çin ve Bangladeş'in ihracatlarındaki artışları görüyoruz. Bu durum, ihracatçılarımızı etkileyen önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Dünya ve Türkiye hazır giyim sektöründe bir dönüşüm süreci yaşıyor. Hızlı moda harcamalarının azalması ve yerini daha sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarının alması, sektördeki en önemli eğilimlerden biri haline geldi. Ayrıca online satış platformlarının artışı ve dijitalleşme, sektördeki dönüşümü hızlandırıyor. Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm ise artık kaçınılmaz bir gereklilik haline geliyor. Bu dönüşüm sürecinde, iş birliği ve yenilikçilik önemli olacak ve sektörümüzü daha güçlü bir konuma taşıyacaktır.”


Konfeksiyon Yan Sanayicileri
Derneği Başkanı
Dr. Murat Özpehlivan

Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Dr. Murat Özpehlivan da rapor lansmanında söz alarak kısa bir değerlendirme yaptı ve şöyle dedi: “Zor zamanlardan geçiyoruz ve zor zamanlar dayanışmayı gerektiriyor. Çok yüksek işçilik maliyetleriyle yaşıyoruz. Arzuladığımız şekilde verimli bir üretim gerçekleştiremiyoruz. Nitelikli çalışan bulmamız güçleşiyor. Yüksek enflasyon ve düşük kârlılık seviyeleriyle mücadele ediyoruz. Ancak sektörümüz bütün zorluklar içerisinde ayakta kalmaya devam ediyor. Geçmişte de zor zamanlardan geçmiştik, gelecekte de zor zamanlardan geçmeye devam edeceğiz. Dolayısıyla bugün bir araya gelmemiz çok önemli. Ortak akıl çerçevesinde hareket etmemiz çok önemli. Umarım bugün gerçekleştirdiğimiz toplantı doğru sonuçları beraberinde getirir.”


Moda ve Hazır Giyim
Federasyonu Yönetim Kurulu
Başkanı Hüseyin Öztürk

Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk ise yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Sektörümüz emek yoğun bir sektör ve şimdiye kadar yatay bir şekilde geliştik. Ancak geldiğimiz noktada yüksek enflasyon ve yaşam pahalılığı dolayısıyla emek yoğun sektörümüzün vedalaşmaya başladığı bir noktaya geldik. Yaşadığımız süreç sıkıntılı; artan faizler, finansmana erişim, tedarik zincirlerinde çeşitli sorunlar… Ama kendi aramızda dayanışma sergileyerek ve ortak akıl ile hareket ederek içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreci fırsata çevirebileceğimize inanıyorum. Sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler başta olmak üzere hep birlikte yaşanılan zorlukların üstesinden nasıl gelebileceğimizi tartışmamız büyük fayda sağlayacaktır. Bugün yaşadığımız sorunları aşacağımıza inanıyorum.”


Türkiye Giyim Sanayicileri
Derneği Yönetim Kurulu
Başkanı Ramazan Kaya

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya yaptığı değerlendirmede şu konulara değindi: “Son bir buçuk yıldır aynı konuları defalarca ele aldık ve ben de artık bu durumdan oldukça sıkıldım. Özellikle son bir ay içerisinde, birçok toplantıda, öncelikle başkanlık seviyesinde olmak üzere, sektörümüzün durumu ve geleceği hakkında bilgi alışverişinde bulunduk. Ancak pandemiyle başlayan süreç sonrasında sıkıntılarımız hafiflemiş gibi gözükse de, karşılaştığımız resesyon ve dünya genelindeki ekonomik gerileme bizi çok etkiledi. Yüzde 10'a varan bir gerileme yaşadık ve bu yılın ilk dört ayında adet bazında yüzde 18 geriledik. Bu durum, bizi 2019 seviyelerine geri döndürdü. Pandemi döneminde yaptığımız yatırımlar, bugün bizim için büyük bir yük haline geldi. Bununla birlikte dünya değiştikçe tüketici eğilimleri de değişmeye başladı. Küresel ölçekte yaşanan faiz artışları tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiledi. Bugün rekabet ettiğimiz ülkeleri incelediğimizde hem iş gücü hem de maliyetler açısından rekabetçi yapımızı korumakta zorlandığımızı görüyoruz. Geçtiğimiz yıl hazır giyim sektörü, en büyük ihracatçımız olan AB'de yüzde 50’ye varan daralma yaşadı. Eğer bir dönüşüm sürecine girmezsek daha da küçüleceğiz. Bu yıl ilk dört ay içerisinde en çok konkordata ilan eden sektörlerden biri olduk ve bu ciddi bir endişe kaynağı. İstihdam açısından bakacak olduğumuzda ise 15 ay önce sektörümüzde toplam 1.350.000 kişi çalışırken, bugün bu sayının 1 milyona gerilediğini görüyoruz. Ancak gerçekleştireceğimiz dönüşümle bu insanları geri kazanabileceğimize ve diğer tüm sorunları çözebileceğimize inanıyorum.”


Türkiye Hazır Giyim ve
Konfeksiyon Sanayii Meclis
Başkanı Şeref Fayat

Türkiye Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayii Meclis Başkanı Şeref Fayat da şöyle konuştu: “Zor bir süreçten geçiyoruz. Pandemi nedeniyle hepimiz aldatıcı bir süreçten geçtik. Büyüdüğümüzü zannettik, çeşitli yatırımlar gerçekleştirdik ve maalesef yanlış yatırımların gölgesinde kaldık. Şu an maalesef hazır giyim sektörümüz ham maddeyi rakiplerinden daha pahalıya kullanıyor. Dünyayla rekabet içibn aynı ham madde fiyatlarına ulaşmamız lazım. Türkiye güçlü bir ülke ve pek çok avantaja sahip. Her şeyden önce coğrafi yakınlığımız bize büyük avantaj sağlıyor. Bu süreç zorlu olacak. Ancak 2025 baharına doğru bu sorunların üstesinden geleceğimize inanıyorum. Hep birlikte hareket ederek, sektörümüzü daha güçlü hale getireceğiz.”